24 Kasım 2015 Salı

Hattat Hasan Rıza bin Ahmed Nazif,İstanbuli,Üsküdari

Üsküdarda doğdu. Babası, Tırnova eski posta müdürü ve Mustafa Reşid Paşanın kilercisi Ahmed Nazif Efendidir. İlk tahsil yıllarından itibaren hüsn-i hatta ilgi duyan Hasan Rızâ , aralannda Yahyâ Hilmi Efendi gibi büyük bir hattatın da bulunduğu birkaç hocadan hat meşketti. Babasının tekrar posta müdürlüğüne tayini üzerine ailesiyıe birlikte Tırnovaya gitti. 1865te İstanbula döndükten bir süre sonra babası vefat edince Pertevniyal Vâlide Sultanın kapu çuhadarı olan amcasının aracılığıyla Muzıka-i Hümâyuna kaydedildi. Burada hüsn-i hat muallimi Mehmed Şefik Beyden meşke başlayan Hasan Rızâ on altı arkadaşıyla beraber icâzet aldı . Şefik Bey, onun Kazasker Mustafa İzzet Efendiden de faydalanmasını sağladı. Talik hattını Sâmi Efendiden öğrendi. 1871de Muzıka-i Hümâyun imamlığına tayin edildi. 1876da hac farizasını eda etti. Şefık Beyin Sultan V. Murada yakınlığından dolayı emekliye ayrılması üzerine Muzıka-i Hümâyun hat muallimliğine getirildi (1879). Hasan Rızâ Efendi, Muzıka-i Hümâyundan hüsn-i hat dersi kaldırılınca imâmet vazifesini sürdürdü. 1908de padişah mevlidhanları arasına katıldı. 6 Receb 1 332 (31 Mayıs 1914) tarihinde açılan Medresetül-hattâtînin sülüs-nesih hocalığına tayin edildi. Ancak gözlerindeki rahatsızlık yüzünden bir süre sonra bu görevinden ayrılmak zunda kaldı. Uzun yıllar ikamet ettiği Cihangir semtinde 1916 yılında çıkan yangında evi yandıktan sonra taşındığı Rumelihisarındaki evinde 10 Cemâziyelâhir 1338de (1 Mart 1920) vefat etti ve hisarın yanındaki kabristana defnedildi. Kabir kitâbesi sonradan yazdırılmıştır. Oturduğu ev ölümünden iki gün sonra yanmış, ancak eserleri kurtarılmıştır. Sülüs, celî-sülüs, talik, celî-talik yazılarıyla da bir hayli eser vermiş olmakla beraber Hasan Rızâ Efendinin en çok başarı kazandığı nesih hattıdır. Nesihle yazdığı mushaflar harflerinin güzelliği kadar rahat okunabilmesi, harekelerinin isabetli yerlere konulması bakımından da erişilmesi güç bir mükemmelliktedir. 1878- 1912 yılları arası Hasan Rızâ Efendinin sanat hayatının en verimli devresidir. Bu devrenin sonlarında Sultan Reşadın arzusuyla yazdığı sekiz ciltlik (I 067 varak) Sahîhı-i Buhâri (TSMK. Hırka-i Saâdet. nr. 39) onun en önemli eserleri arasında sayılabilir. Ayrıca muhtelif boyutlarda yazdığı sayısız hilye-i saâdet levhaları arasında çok büyük olanlarının müstesna bir yeri vardır. Bunlardan ilk akla gelenler İstanbul Hat Sanatları Müzesi, Silivrikapı Bâlâ Camii, İstanbul. Üniversitesi Kütüphanesi (Yıldız. nr. 4282) ve Süleymaniye Kütüphanesinde (Yazma Bağışlar.nr. 5 10) muhafaza edilmektedir. Sultan Reşadın Rumeli seyahati sırasında Edirne Selimiye Camiine hediyesi olan hilye 1995 yılından beri kayıptır. On yedi talebeye hat icâzeti veren Hasan Rızâ Efendinin hayatı boyunca, ikisi devir hatmi için cüzler halinde olmak üzere muhtelif boylarda yazdığı on dokuz mushaftan 1308 (1891) tarihli vezîrî kıtada olanı İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde (AY. nr. 6632). Sultan Reşadın türbesi için yazdığı 1330 (1912) tarihli büyük mushafı da Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesindedir (Yeni Yazmalar. nr. 2 i 38). Ayrıca akrabası olan hattat Mehmed Şevki Efendiye ait yarım bir mushafı da 1311de (1893) tamamlamıştır (TSMK. Halil Edhem Arda. nr. 12). Sülüs-nesih murakkalarının sayısı bilinmemektedir. CeIî- sülüsü nesih hattı kadar mükemmel değildir. Bostancı ve Cihangir camilerindeki çâryâr-ı güzîn levhalarıTopkapı Sarayı Harem-i Hümâyunundaki çini kitâbesi, Alman Konsolosluğu bahçesindeki çeşmenin ve Hürriyet-i Ebediyye şehidlerinin kitâbeleri bu yoldaki eserlerinden akla ilk gelenlerdir. Bayezid Umumi Kütüphanesinin imzasız kitâbesi de Hasan Rızâ Efendinin celî-talikte başarılı sayılmayan bir eseridir.Hasan Rızâ Efendi asıl şöhretini basılmak üzere yazdığı âyet-berkenar mushafta kazanmıştır. Eczalı kağıda eczalı mürekkep kullanarak özellikle hıfza çalışanlara kolaylık sağlamak üzere, âyetlerin sayfa başında başlayıp sonunda bitecek şekilde düzenlendiği (berkenar tertip) ve her sayfasını on beş satır olarak yazdığı bu mushafın Matbaa-i Âmire baskısı 130 l den (1884) itibaren birçok defa basılmış, fakat bu basımlar yüzünden yazısı bazı özelliklerini kaybetmiştir. Hasan Rızânın yine basılmak üzere âharlı kâğıda ve etrafı meâlli olarak yazdığı başka bir mushaf nüshası 1296da (1879) Osman Bey Matbaasında basılmıştır. Bu mushafın aslının Mahmud Muhtar Paşa koleksiyonundan Dârül-kütübiI-Mısriyyeye geçtiği rivâyet edilmektedir (söz konusu mushafla meâlinin on iki cüzü Hasan Rızâ Efendi, meâlin on beş cüzü Kayışzâde Hâfız Osman Efendi, üç cüzü de Çerkez Alâeddin Bey tarafından ince nesih hattıyla yazılmıştır). Bazı tasavvufî manzumeler de kaleme alan Hasan Rızâ Efendinin tezhiple de meşgul olduğu müzehhip olarak imzasını taşıyan levhalarından anlaşılıysa da bu çalışmaları hattı kadar önemli değildir. Hasan Rızâ Efendinin kızı Mükerrem Hanım. Kandilli Rasathânesinin kurucusu Mehmet Fatin Gökmenin eşidir. Oğlu Ahmet Süreyya Saltuk (ö. 1969) Dîvân-ı Hümâyun Kalemi hulefâsından olup harf inkılâbına kadar Bâbıâlide hattattığı meslek edinmiş, daha sonra liselerde edebiyat muallimliği yapmıştır.Süleymaniye Kütüphanesi Dr. A. Süheyl Ünver Arşivi Hasan Rızâ Efendi Dosyası, nr. 27; Habib. Hat ve Hattâtân, İstanbul 1305, s. 180; Ci. Huart. Les calligraph.es et les miniaturists de lient musulman, Paris 1908, s. 206; İbnülemin. Son Hattatlar; s. 332-336; Şevket Rado. Türk Hattatları, İstanbul, ts .• s. 249-250; H.Fikri Aksoy. Hattat Hâfız Hasan Rızâ Efendi ve Yazdığı Mushaf-ı Şerifler, Kurân-ı Kerim ve Türkçe Anlamı (Meâl), Ankara 1973, s. XIXIV; M. Uğur Derman. Türk Hat Sanatının Şâheserleri, Ankara 1982, s. 47; a.mlf .. İslâm Kültür Mirâsında Hat San atı, İstanbul 1992, s. 216,218,220,221; a.mlf .. Hasan Rıza Efendi,. TA, XIX, 27 (bu maddenin yazımında A. Süreyya Saltukun notlarından da istifade edilmiştir)İSAM M: Uğur Derman


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder