H.1259 yılında 100 kuruş maaşla Hazine-i Enderun hademeleğine tayin olundu.H.1273 yılında Hazine-i Hümayun dördüncü ve iki sene sonra üçüncü katipliğine tayin kılındı.
İran Şahı Nasirüddin Bağdat'a geldiğinde onu karşılama ve ziyafet takımına nezaret etmek üzere H.1287 yılında Bağdat'a gitti.Şah tarafından 3. rütbe Şir ve Hurşid nişanı verildi.H.1291 yılında 1042 kuruş maaşla Hazine ikinci ve H.1293 yılında 1667 kuruş maaşla Baş Katipliğe ve H.1310 yılında 8000 kuruş maaşla Hazine-i Hümayun kethudalığında nasb edildi.1312 yılında rütbesi yükseltilerek muhtelif tarihlerde birinci rütbe mecidi,üçüncü rütbe Osmani nişanlarını altın ve gümüş imtiyaz madalyalarını hak etti.
Kethüdalık maaşı yaşadığı sürece verilmek üzere çirağ edilmesine 1317 yılında emir verildi.
Kısa boylu,beyaz sakallı,terbiyeli bir zat idi.Şairdi,gazellerinden bir kısmını Tercüman-ı Hakikat gazetesiyle neşretti.
Hazine Kethüdası iken dostlarından Hersekli Arif Hikmet Bey merhumla İbnülemin topkapı sarayına giderler,onları hoş karşılar.İbnülemin'in ağzında devamla "Hazineyi görmek istediğimizi söyledik,kapalı olan hazinenin açılmasının ancak Padişahın emriyle olacağını söylediği sırada Muhafız Paşa yanımıza gelince -Şevki'nin kalmadı asla şevki- mısrasını söyledi fakat Paşa bize hürmet gösterdi.Bağdad kasrına gittik içindeki kütüphaneyi tetkik ettik"
Merhumun bir gazeli aşağıdaki gibidir
"Gelen bu dehri dune azimi rahı bekadır hep
Husuli gam için sa'yü hevesler ber hevadır hep
Hevayı kahkülünle serde sevdalar olur peyda
Ölürsem hasreti çeşminle ey şuhi kıyamet kad
Uyuni aşıkane haki kabrim tutiyadır hep
Halas olmak ne mumkin halkai zenciri sevdadan
Muselsel turrei mürgi dile damı beladır hep
Şehidi gamzei yar olmağa dil reşk eder daim
Seri uşşaki şeyda rahi cananda fidadır hep
Bilirler nazmi bala terle sen ne puhte güftarı
Niçün canım demezsin Şevki böyle nev edadır hep"
SON HATTATLAR-S.623-624
Hasan Şevki Bey'in torununun kızı olan Özden Yorgancı Hanımefendi 2016 senesinde benimle kontağa geçerek büyükdedesine ait aile kolleksiyonunda olan 2 eserini ve hattat hakkında başka malumatları eklememi bildirdi.Bundan çok memnun oldum çünkü siteye konacak bir eserini bulamamıştım,diğer kitaplarda da yoktu.Kendisinin gönderdiği bilgiler ve eserlerinin fotoğrafları aşağıdadır.Böylece sitemiz sayesinde birçok hattattımızın eserleri ve bilgileri toplandı,kayıp olan bir çok hattatımıza bir nevi iade-i itibar oldu.
Ben Özden Yorgancı Hanımefendi'nin yazdıklarını bozmadan aynı şekilde yazıyorum.
"Büyükbabamdan bize Osmanlıca birçok şey kaldı. Bu 2 yazıda onlardan biri. Daha vardı, diğer aile büyüklerinde, kıymeti bilinmeyince beğenene hediye...Dosyalardan biri 2.Abdülhamid'in günlüğü kitabından. Anlatılanlardan bilgimiz, 13 yaşında enderuna alınmış. Paris'te hukuk eğitimi almış. Babasıda enderundanmış, Kökeni Venedik. Kuşatmalarda esir alınmış, sonra Filibe ve İstanbul. Yaptığı resimler vardı, ama onarım için atölyeye verilmişti. Ablamın vefatı,unutuldu ve kayboldu..bölük börçük oldu,ama akılda kalanlar bunlar".Mustafa ÜZEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder