SON HATTATLAR-İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İNAN
Not:2017 senesinde İzmir'de ulaştığım torununun kızı olan Sayın Nükhet İzmirlioğlu,büyük dedesinin vefat tarihinin yazıldığı gibi 1925 senesi olmadığını doğru tarihin 1917 senesi olduğunu söyleyince Son Hattatlar'da bu konuda yapılmış bir hesaplama hatasının farkına vardım.Vefat tarihi olarak verilen H.1333 yılının miladi takvimde karşılığı 1925 değil 1914 yılıdır bu hatayı ikinci bir hata daha takip etmiştir,1333 yılının hicri değil rumi olması gerekir,bu durumda ailesinin verdiği 1917 yılı doğru çıkmaktadır.
Hattatın bir eserini bulabilmek için uzun araştırmalardan sonra Uluslararası İzmir Araştırmaları Merkezi Genel Yayın Yönetmeni,Yazar ve Şair Sayın Yaşar Aksoy'un Hattat Mehmed Emin Efendi'nin torununun oğlu olduğunu öğrendim,ulaşmak kısmet oldu,Sayın Aksoy'a çok teşekkür ediyorum ve Mehmed Emin Efendi'nin ruhunu şaad ederek eseriyle biografisini bir araya getirmesinden ötürü şükranlarımı sunuyorum.Özenle hazırlayıp bana verdiği bilgiler o kadar güzel yazılmış ki bir kelimesini dahi değiştirmek istemedim;
…………………………………………………
İNSANLAR ÖLÜR SANAT KALIR…
Evet, insanlar ölür, sanat kalır dedik…
Hattat Hacı Emin Efendi, ben doğmadan 22 yıl önce
Güzelyalı Cami Sokağı’ndaki dede evimizdi ölmüş…
Ölümünden 90 sene sonra bir hat eseri, evimde
duvarımda başköşede duruyor… Rahmet diliyorum ve ellerinden öpüyorum. Büyük
dedemin üç evladı olmuş.
Nazmi Efendi (Altınkalem): Güzelyalı Camii İmamı,
hattat, ciltçi ve Kemeraltı’nda kitapçı. (Sabiha Altınkalem, Seniha Talay,
Beria Tükel ve Belma Çetindağ isimli dört kızı oldu)
Hilmi Efendi (Dölek): Dedem. Hattat ve müderris sonra
Cumhuriyette Matematik öğretmeni. Namazgah Misaki Milli Mektebi başöğretmeni.
(Refika Akmenek, annem Tarih öğretmeni Zehra Aksoy, Emin Dölek ve Mualla Sayar isimli
dört evladı oldu)
İzzet Efendi (Altınkalem): Kemeraltı Meserret
Han’da mücellit (ciltçi). (Hiç evlenmedi)
Ben bu üç insanın da Nazmi ve İzzet amcamlarla, cumhuriyette
başka bir soyadı alan dedem Hilmi Efendi’nin de ellerinden öpme şansına sahip
oldum. Özellikle İzzet Amcamı çok sevdim. Onun anısına “Meserret Serçesi”
(1998) şiir kitabımı yazdım.
Büyük dedem Hattat Hacı Mehmed Emin Efendi’nin
benim sanat koleksiyonumda bulunan biraz yıpranmış ama özenle kurtarmaya
çalıştığım biricik hat eseri, 25x40 boyutlarında cam üzerine sırlı boya ile
yazılmış. Dini bir dini ibareyi ihtiva
etmekte. İzmir’de Antikacı Hasan Özkan’a ve Nail Esmer gibi bazı ünlü sahhaf
dostlara yazıyı göndererek okunmasını rica ettim. Cevap geldi: “Muhakkak ki Süleyman’dır ve rahman ve rahim olan Allahın ismidir” diye
yazıyormuş…
Ben de Eyvallah dedim…
Sağlıcakla kalınız… (Y.A)
…………………………………………..
Bir mesaj: “Hayat Akinci Ekiz” (9 Eylül 1922’de
İzmir Hükümet Konağı’na ilk kez Türk bayrağını çeken Süvari Teğmeni Ali Rıza
Akıncı’nın kızı)- Altınkalem dede, benim için İzmir'de çocukluğumun KANDİLLERİ demekti...
Akide şekerinden minik sahanımı hiç ihmal etmezdi, HACIMI (anneannemi) ziyarete
gelirken...Mekanları cennet
örtüleri nur olsun. (7 Kasım 2015)
……………………………………………."/Yaşar AKSOY
Mehmed Emin Efendi'nin talik hatla yazmış olduğu Neml suresinin 30. ayeti olan "innehu Süleymane ve-innehu BismiAllahirrahmanirrahim" yazılı cam altı levhasının fotoğrafını göndererek,kayıtlara eklememi sağladığınız için tekrar teşekkür ederim.Mustafa ÜZEL
Mehmed Emin Efendi'nin zorda olsa okunan ketebesi ektedir.Mustafa ÜZEL
Hattat Hacı Emin Efendi,2017 senesinde Karabağlar kabristanında yanyana yatan iki kabir taşında hattatın adını gördüm.Bir tanesi validesinin kabriydi.
Kitabe şu sekildedir;
"İzmir mekteb-i ibtidaisi ve rüşdiyesi hüsn-i hat muallimi Hacı Emin Efendi'nin validesi"
Diğer taşda ;
"Mekteb-i ibtidai hüsn-i hat muallimi hattat ve mücellid Hacı Emin........"
Maalesef geri kısımları toprak altında kalmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder