Mustafa Râkım, pâdişah tuğralarını ıslah ederek son şeklini vermiş, sülüs, nesih ve bilhassa sülüs celîsinde estetik ölçüleri, nisbetleri en güzel şekilde sağlayarak yeni bir üslûbun sâhibi olmuştur. Meşhur hattât Sâmî Efendi'nin meclisinde bulunanlardan biri: "Efendim, Râkım Efendi'yi geçtiniz" deyince, Sâmî Efendi "Râkım geçilmez kim onu geçmek isterse, geri döner" diyerek onun hat san'atındaki güç ve kemâlini izhar etmiştir.
Ayasofya'da Sultan Mahmud imzâlı büyük levha, doğrudan doğruya Râkım'ın kaleminden çıkan bir hârikadır. Fâtih Nakşidil Sultan Türbesi'nin kuşak insan sûresi, kapı ve çeşme yazıları, ayrıca mektep kapısının üstündeki levha, Tophâne Nusretiye Câmii'nin içindeki Nebe' sûresi, Edirnekapısı'nda kardeşi İsmâil Zühdî'nin ve Eyyüb Câmii dışında Reşid Efendi'nin kabir kitâbeleri hat san'atımızın şâheserleri arasındadır. Celî kalıpları TİEM'de muhafa edilmektedir.
Yazı târihinde celî sülüs, Ali b. Yahyâ Sûfî ile büyük bir gelişme göstermişken Mustafa Râkım'a kadar durgun bir safhaya girmiş idi. Mustafa Râkım, Hâfız Osman'ın sülüs ve nesih yazılarını inceliyerek elde ettiği harflerin gövde ve duruş güzelliklerini celîye tatbîk etmiş, celî yazılarda gerçekleştirilmesi zor bir inkılâbı başarmıştır. Sâmî Efendi'nin: "Eğer Râkım'ın celîlerini küçültürsek, Hâfız Osman'ın sülüslerini elde ederiz" dediği rivâyet edilir. Harf ve kelimelerin kazandığı güzel nisbetle berâber, ressamlığının da tesîri ile Mustafa Râkım istif ve terkiplerde de birlik ve en güzel âhenge ulaşmıştır. Râkım üslûbu, muâsırları arasında yayılmasına devâm ederken, Mahmûd Celâleddin (ö. 1245/1829), Râkım üslûbu karşısında farklı bir çığır açtı. Ancak keskin, sert ve donuk duran yazı husûsiyetleriyle bu ekol, Tâhir (ö. 1262/1846) ve Esmâ İbret Hanım'la bir müddet daha devam etti. Fakat daha sonra bu yol terkedildi.
Mustafa Râkım'ın yetiştirdiği öğrenciler arasında pâdişah II. Mahmûd, Mehmed Hâşim Efendi (ö. 1262/1846) ve Mehmed Şâkir Recâî (ö. 1291/1874) önde gelen hattatlardandır.
15 Şâban 1241 (25 Mart 1826) târihinde vefât eden Râkım Efendi Karagümrükte, eşi Emîne Hanım tarafından yaptırılan türbeye defnedildi. (1)
1-İbnülemin, Son Hattatlar, s. 273-289; Habib, Hat ve Hattâtân, s. 165, 166; A. süheyl Ünver, Hattat Mustafa Râkım Efendi, İstanbul 1953.
Mustafa Rakım efendi'nin 2016 senesinde 12 yaşındayken aldı icazetnameyi gördüm fotoğrafı ektedir.Mustafa ÜZEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder