12 Aralık 2015 Cumartesi

Hattat Abdullah Zühdi

Kazasker’in ünlü bir çırağı olan sanatkar, celi sülüs yazılarında da üstün bir kabiliyete sahiptir. Zamanın padişahı Sultan Abdülmecid, Medine’de Hz. Peygamberin mescidini güzel yazılarla donatmak istedi. Hattatlardan aldığı yazı örnekleri içinde en çok Abdullah Zühdi’ninkileri beğenince onu 1273-1274/1857’de Medine’de Harem-i Şerif’in yazılarını yazmakla görevlendirerek, kendisine ömür boyu 7500 kuruş maaş bağladı. Bu tarihte genç olan Abdullah Zühdi, devrin meşhur hattatlarından Abdülfettah Efendi’nin tenkitlerine uğradığı; hatta “Ben varken böyle bir çocuk memur edilir mi?” dediği rivayet edilir. Hemen söyleyelim ki her iki sanatkar da hat bakımından üstün kişilerdir. Fakat anlaşılan şu ki kendisi de hattat olan padişah, Abdullah Zühdi’nin şivesini ruhuna daha yakın görmüştür. Kendisine üçüncü rütbeden “Mecidi” nişanı verilen hattat, yardımcıları hattat Çömezzade Muhsin, Müzehhip Hacı Hüseyin ve öğrencisi Hacı Ahmet ile birlikte Medine’ye gitti. Yedi yıl kadar orada kalarak Hz. Peygamber’in mescidinin kubbe kasnaklarına, duvarlarına kuşak halinde celi sülüs yazıyla ayetler, hadisler ve Peygamberlerle alakalı kasideler yazdı. Büyük bir kısmı hala yerinde duran bu yazıların tek bir mekan içinde tamamının uzunluğu 2000 metreden fazla yer tutar. Herhalde tek binada bu kadar çok yazısı olan başka bir hattat yoktur. Kendisi aynı zamanda ressam olduğu için yazılarında çok güzel istifler (kompozisyon) yapmışsa da kelimelerin sırasına fazla riayet edemediği için yazdığı yazıları okumak bazen çok zordur.Abdullah Zühdi, yazıları bitirmek üzereyken Sultan Abdülmecid ölmüş yerine geçen Sultan Abdülaziz [sl. 1278-1293/1861-1876] zamanında hem yazı işleri durmuş hem de maaşları kesilmişti. İşlerini halletmek için İstanbul’a gelen hattat gerekli tahsisatı elde edemeyince tekrar Medine’ye dönerek tamir işlerini halktan toplanan yardım paralarıyla sona erdirdi. Buradan Kahire’ye geçti. Kahire’de Hidiv İsmail Paşa ile tanıştı ve onun iltifatlarına nail oldu. “Mısır Hattatı” ünvanını alarak orada vazife yaptı. Resmi dairelere, banknot vesair işler için yazılar ve cami levhaları yazdı. Okullarda yazı dersleri verdi. Mısır’da hattın ilerlemesine vesile olduğu gibi birçok da hattat yetiştiren Abdullah Zühdi 1879’da Kahire’de öldü. Mezarı İmam Şafii civarındadır.SON HATTATLAR/TÜRK HATTATLARI







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder