Hattat İbrahim Namık,Edirnevi

Sitemizde bulunan hakkında fazla bir malumat bulunmayan aynı isimdeki hattat ile aynı yıllarda yaşamasından başka bir benzerliği olmamasından dolayı hattatı ayrı olarak sunmak zorunda kaldım.Mustafa ÜZEL

Edirne'li olup olmadığı hakkında net bilgi yoktur fakat kuvvetle muhtemeldir.Sülüs ve neshi Hasan Vasfi efendiden meşk etmiştir.Veled-i sultan mektebinde hoca idi.1270 Hicri Edirne icazetnamesinde İbrahim Namık el-hac adına rastlanmaktadır diyor Edirne hat sanatı yazarı Oral Onur bey.

Oral Onur Bey böyle bildirmiş olmasına rağmen,kolleksiyoner Muhtar Mahramlı Bey'de bulunan İbrahim Namık ketebeli bir eserde bence en doğru bilgi var,Ketebe'de Edirne'li Zühdi Efendi'den temeşşuk ettiği yazmaktadır,ayrıca mektebde hoca olduğunuda belirtmiştir.Büyük ihtimal iki ayrı üstaddan ders almıştır.Ayrıca Gümülcine kazasından olduğunu belirtmiştir.Mustafa ÜZEL

Hattat İbrahim Efendi Hocazade Karabulut imamı Tatarpazarlı

Tatarpazar'lıdır.Karabulut imamı İbrahim efendi.Karabulut denmekle meşhur hacı hafız İbrahim efendidir.Tataroğlu dahi derler.Muradiye camii imamı hafız Mehmed efendinin öğrencisidir.H.1249 yılında hicazda vefat etmiştir.AHMED BADİ efendi

Sayın Oral Onur'un bildirdiğine göre ketebesi "ketebehu el fakir İbrahim el maruf hocazade bi tatarbazari" şeklindedir.

Hattat İbrahim Reşidi

Edirne ketebe diplomalarında adı geçen ve Edirne'li hattatlar arasında bulunan İbrahim Reşidi'nin geniş hayat biyografisini bulamadım.Doğum ve ölüm tarihinin tesbitinde güçlük çektiğim İbrahim Reşidi'nin elimde bulunan çar-ı güzin yazısını kıtabıma koymakla yetindim(fotoğrafın kalitesinden dolayı siteye ekleyemedim.Çok güzelkorunmuş ve her türlü yıkıntıdan kurtulmuş bu levhayı günümüze kadar koruyan ve bana veren aileye teşekkür ettim.Oral Onur/Edirne Hat sanatı

Hattat Mehmed Rıfat Osman Tosyavizade

1874 yılında İstanbul'da doğmuştur.Tosya'lıdır.İlkokulu Üsküdar selimiye okulunda,ortaokulu paşakapısı rüşdiyesinde yaptıktan sonra tıpfakültesine girmiştir.Burayı bitirip mekteb-i fünun-u tıbbıye-i şahane 1898 yılında yüzbaşı rütbesiyle hayata atılmıştır.

Uzun yıllar İstanbul gülhane askeri tıp hastanesinde çalışan Dr.Rıfat Osman,alman doktorlardan röntgen çekmeyi öğrenmiştir.Buradan Edirne askeri hastanesine atanan ve yıllarca burada başhekimlik yapmış,ilk röntgen örgütünün bu hastanede kurulmasına neden olmuştur.Balkan ve çanakkale savaşlarında Dr.Rıfat usanmadan çalışmış,hattat sari(salgın) hastalıklarda ise üstün becerisi kent halkı tarafından beğeni ile karşılanmıştır.Resim ve tarih araştırmalarını kent içinde başarı ile yürütmüş,tuttuğu not ve resimler ölümünden sonra TTK tarafından yayınlanmıştır.Doktorluğu dışında mimarlığı ve hattatlığına ait Edirne'de bir çok yapıtları vardır.Bazı yapıların projelerini ve planlarını çizmiştir.Güzel sülüs yazardı fakat yazılarını daha çok küfi hat ile yazardı.Araştırmalarımda ne yazık ki,hat hocasının kim olduğunu hangi hocadan icazet aldığını bulamadım.Çünkü doktorun birçok yazıları ve anıları balkan harbinde düşmanlar tarafından yakılmış yok edilmiştir.Bazı anı ve yazıları ailesi tarafından İstanbul tıp tarihi müzesine verilmiş olup belki bunların arasında icazetnamesi bulunabilir.Edirne halk eğitim merkezi bahçesinde Türk-barok stilinde yapılmış çeşme üzerinde bulunan küfi yazılar hattatındır.Aynı bina içinde salonun sahne yönündeki çini panolar üzerinde yine küfi hatlı imzası bulunmaktadır.Edirne askeri hastanesi başhekimi iken kent içinde ve yörede meydana gelen kolera ve dizanteri salgınında hastanede ölen 3 doktorun anısına hastahane önünde yapılan çeşmenin kitabesi de Osman Rıfat'ın yapıtıdır.Tosyavizade en çok küfi hat üzerinde uğraşı yapmış ve yazılarını özellikle bu hat türü ile yazmıştır.1933 yılında vefat etmiştir.ORAL ONUR/EDİRNE HAT SANATI

Hattat Ali Remzi Kirişhaneli

Edirne'lidir.Ahmed Badi efendinin bildirdiğine göre ;Babasının adı Hasan Vasfi'dir.Sarı şeyh,taş mektep muallimi ve süle camii imamı müderris Mevlana Hacı Hafız Ali Remzi olarak bilinir.H.1258 senesinde doğmuştur.Sülüs ve neshi babasından talim ve tahsil etmiştir.Birçok hattat yetiştirmiştir.15 nüsha Kelam-ı kadim,3 nüsha delail,2 hisib-i azam ve 1 adet kaside ve kıraattan ve sairden hayli eserler yazmıştır.
Ayrıca Oral Onur bey'in kitabında bildirdiğinden ,H.1335 senesinde vefat etmiştir.ketebesi ketebe hu ali-ül remzi şeklindedir.

Hattat Ahmed Kıyımzade

Edirne'lidir.Kentin en iyi hattatlarındandır.Hem hattat hem de zümre-i ramaktandır.Ahmed efendinin zümre-i ramakında Edirne'li Kıyımzade denmekle maruf olup kıyımzade kadar yay çeker denirdi.Bu derece iyi bir kemankeşti.Edirne'de saray meydanında yeksuvar menzilinin baş taşı bunlarındır.1086 hicride vefat etmiş ve Kuşçu doğan camii haziresinde medfundur.Kabir kitabesi;
Sani'l katip bir cismi felek
sahib-i şuaat ve keman-ı şöhret
Hazret-i Ahmed efendi hattat
Olacak calib-i hakka davet
Eyledi perde-i zatın yer-tab
Menzili ola feza-i cennet
Bezm-i cennette müebbet yarab
Huri gılmanla etsin sohbet
Bin dua bir leh dedim tarihini
Ruhunu Ahmed efendinin rahmet
Kaynak :Ahmed Badi efendi

Hattat Hafız Ahmed Zihni İsakçalı

İsakçalıdır.8 yaşında iken Edirne'ye gelmiş annesiz babasız olduğu için bazı iyilikseverlerin yardımlarıyla medreseye girmiştir.Pek olgun ve yetişmiş bir adam olarak kendini sevdirmiş ve Edirnede hat ustası ününü kazanmıştı.Yaşamında devrin hat ustası olarak Edirnede birçok öğrenci yetiştirmiştir.Ahmed Zihni'ye ait hatlar çok seyrektir.Kent içinde Muradiye bayırı sarı camiide Allahü celal tablosundan başka birşey bulamamanın üzüntüsü içindeyim.
Hicri 1285 senesinde vefat etti.Doğumu 1801 miladidir.Kabir kitabesi
Kad irtihalü bakiyyete el ulema'i el muhakkakin
Ve efdal el-fudelai el mudakkikin
Reis-ül meşayih-ül kurra-i
Vel hattatin el müteşerii
El amilü bi-şeriat-ül garra
El merhum ve'l-müştehir
Bis seyyid-ül el hafız Ahmed Zihni efendi el isakçevi
Müvellid-ül rahmet-ullahi rahmetin vasia
Sene 1285.Oral Onur Edirne hat sanatı
Yine Ahmed badi efendinin verdiği bilgiye göre sülüs ve neshi Konyalı mektebi muallimi hafız Abdullah Rüşdi efendiden icazetlidir.

Hattat Ahmed Rüşdi Edirnevi

Araştırmacı Oral Onur bey'in yazdığına göre hattat Edirne'lidir.Ahmed Rüşdi efendi,basın bakanı Hacı Ahmed efendi diye şöhret bulmuştur.Edirne valisi Esad paşa ile içli dışlı olmuş ve her ikiside hattat olması yüzünden dostlukları daha da ileri gitmişti.Vali Esad paşa tahtakale caddesi girişinde yaptırdığı sebilin hattını dostu olan Ahmed Rüşdi efendiye yazdırmıştır.Bu sebil durmaktadır.Üstadı Terlikçizade Hafız Mehmed Said efendinin oğrencisidir.Sultan Selim camii kütüphanesinde Ahmed Rüşdi Edirnevi'nin 2198 numarada kayıtlı "divan-ı Ahmed Rüşdi" kitabını gördüm.
Ahmed Badi efendinin yazdığına göre hicri 1284 yılında vefat etmiştir ve uzunkaldırım mezarlığına defn olunmuştur.

Hattat Ahmed Müsellim

Tarihçi Ahmed Badi efendinin bildirdiğine göre;Veli Dede dergahı şeyhidir.Şıhlı dededen ders almıştır.Dergahın alın taşındakı ve karşısındaki çeşmenin kitabeleri yazmıştır.Ketebesi "bina-i sani hakir şeyh Ahmed Müsellim" şeklindedir.Edirneli olan hattat 1746 hicri yılında hayattadır.

Hattat Ahmed Badi Ahmed Rıfat Kaltakkıranzade

Edirne tarihçilerinden Riyaz-ı belde-i Edirne adlı kitabin yazarıdır.Sülüs ve neshi Sarı şeyh lakablı taş mekteb muallimi sanisi Mustafa Methi efendiden talim etmiş ve 1261 hicride icazet almış daha sonra mevlana Hasan Basri efendiden 1269 hicride alınan icazetnamelerde Ahmed Rıfat mahlası kullanması buyurulmuştur.rika hattı Hacı Mehmed Sırrı efendiden öğrenerek icazet almıştır.H.1255 yılında doğmuş H.1326 yılında vefat etmiştir.Edirnede birçok camide yazıları vardır.

Hattatın olduğunu tahmin ettiğimiz bir eserini 2016 yılında Sayın Hadi Karakaya beyefendinin kolleksiyonundan kendisi fotoğrafını çekerek göndermiştir.Teşekkür ederim.Mustafa ÜZEL

Hattat Zübeyde Hanim

Tarihçi Ahmed Badi efendinin kitabında belirttiği bir hanım hattatımızdır,belirttiğine göre;"Zübeyde hanım:kavaklı imamı ve saraçlar mekteb-i muallimi Seyyid Ahmed Hilmi efendi tarafından Seyyid Hasan Rüşdi efendiye bil ita Dimetoka kazasına tabi Halil kariyesi camii şerifine tayin edilmiş olan 226 tarihli bir icazetnameye hattatin sırasında imza koymuş olduğu olundu."

Hattatla ilgili şimdilik bu kadar malumat bulabildim.Mustafa Üzel

Hattat İsmail bin Ali Saatçi,Geyveli

Hattat İsmail bin Ali Saatçi,Gevye'lidir.Saatçilikle geçindiği için öyle tanınırdı.Cerrahpaşa semtinde otururdu.Sülüs ve neshi Yedikuleli Seyyid Abdullah efendiden elde etmiştir.Bir çok eser bırakmıştır.H.1170 yılında vefat etti.
Türk hattatları S.158

Geyvelidir,Saatçı demekle arif bir sahhaf idi.Cerrahpaşa semtinde olup haccül haremeyn idi.Hüsni hattı sülüs ve neshi üstad-ı pür-nur,imam-ı camii  Mirahur Emir Efendi merhumdan temeşşuk ile icazet almıştır.
Müstakimzade Tuhfe-i Hattatin S.124
Çeviri ve sadeleştirme Mustafa ÜZEL

Hattat İbrahim Daimi

Doğudan gelmedir.Eski sadrıazamlardan Hekimpaşazade Ali paşa'nın maiyetinde bulunan Ahmed Ağa'nın azad ettiği kölelerindendi.Mevlevi tarikatına mensuptu.Sülüs ve neshte hocası Şekerzade Mehmed efendi'dir.Galata sarayında katip iken hizmetkarları eğitmek üzere Yeni saraya nakledildi.H.1170 yılında vefat etti.Üstadı civarında toprağa verildi.Ayasofya camiinde,kütüphanede okunsun diye Haremeyni şerifeyn Nazırı Maktül Beşir Ağa'nın vakfettiği Kuran cüzleri bu zatın yazısıyladır.Şevket Rado

Hattat Mustafa bin Abdülbaki,Yağcızade,Bakizade

Hattat Mustafa bin Abdülbaki,İstanbul'ludur.Hoca Mehmed Rasim efendinin talebesidir.Mezun olmadan öncede güzel yazardı.Bir Kuran-ı Kerim'i yazıp hocasının oğluna izin hediyesi olarak vermiştir.Mesihpaşa camii civarında otururdu.Nice "ayetberkenar-ayetlerin sayfa sonunda bitirilmesi" Kuran-ı Kerim'ler ve daha nice eserler yazmıştır.H.1170 yılında vefat etmiştir.

Türk Hattatları S.158
Tuhfe-i Hattatin S.531-532

Hattat Seyyid Abdülhalim Hasib bin Seyyid Abdullah bin Seyyid Hasan Haşimi Emirefendizade Yedikulelizade

İstanbul'ludur.Meşhur hattat ve güçlü hoca Yedikuleli Seyyid Abdullah'ın oğludur.Yedikulelinin,Hoca Mehmed Rasim'e icazetname verdiği tarihde dünyaya gelmişti.Hoca Mehmed Rasim tahsil ve terbiyesiyle meşgul olmuş,babası öldükten sonra onun saraydaki yerine tayin edilmiştir.Okumuş,yazmış hayli bilgili bir zat idi.Altı çeşit yazıda Şeyh Hamdullah tarzını babasından öğrenmiş ve ondan icazet almıştır.Arapça ve farsça ile diğer ilimleri Hoca Mehmd Rasim'den öğrendi.Müstakimzade'nin yakın dostu idi.Hurda şikeste talikide iyi yazardı.Şairdi.Güzel güzel yazılar yazarken vücuduna felç illeti geldi.İki sene kadar yatalak oldu.Saraydaki hizmetine Mestçizade Ahmed efendi vekaleten tayin olundu.Dilinin ancak "Allah" kelimesini söyleyecek kadar açılması üzerine daha fazla iyileşmekten ümidini keserek saraydaki vazifesinden büyük oğlu Seyyid Mehmed Said lehine feragat etti.Aradan bir sene geçtikten sonra Said efendinin vebadan ölmesi üzerine sarayı hümayundaki hizmet bu sefer Padişah fermanıyla kendisine verildi ve yediyüz kuruş maaş bağlandı.Az zaman sonrada H.1169 yılında vefat etti.Eyüp camii civarında babasının yanında toprağa verildi.İyi bir hattattı.Enamlar,evradlar,kıtalar bırakmıştır.

Şevket Rado-Türk Hattatları S.157-158

Hattat Yahya bin Osman Yahya Fahreddin

İstanbul'un Tophane semtinde yaşayan Yahya, buradaki Karabaş Tekkesi şeyhi Hüseyin Efendi'nin akrabası idi. Tekkenin bitişiğinde bir hücrede otururdu. Bir gün Tophane'de Kılıç Ali Paşa Câmii'nin celî yazılarını yazmış olan Demircikulu Yusuf Efendi'nin tekkenin ön tarafında bulunan mezarını temizlerken topraklar içinde bulduğu bir kamış kalemi hayra yorarak Ambarîzâde Derviş Ali (II. Derviş Ali ) den aklâm-ı sitte'yi meşk etti. İcazetname alacağı sırada hocası vefat edince onun yerine damadı Hüseyin Hablî b. Ramazan'dan (İpçi Hüseyin) derslerini tamamladı ve Yedikuleli Seyyid Abdullah, Eğrikapılı Mehmed Rasîm, Galata Hocası Mehmed Efendi, Suyolcuzâde Mehmed Necîb, Zühdî İsmail Ağa ve Vefâî Mustafa Efendi gibi bir seçkin hattatlar topluluğu huzurunda 1138/1725'te icazetnâmesini aldı. Merasim esnasında Vefâî Mustafa'nın; “Bu yazıları hocası yazmıştır” itirazda bulunması üzerine Yahya Fahraddin, bunları tekrar yazmaya başlayınca Yedikuleli, meclisi dağıtıp Vefâî'ye; “Behey çelebi! Üstad ile çırak yazısını ayıramaz mısın?” demiş, alaylı gülüşmeler olmuş. Kabri Şeyh Murad Tekkesi karşısındadır. Yahya, kuvvetli bir hattattır. Aklâm-ı sitte'de Hâfız Osman ekolünün takipçilerindendir. İmzalarını Yahya b. Osman ve Yahya Fahreddin şeklinde atardı. On beş Kur'an yazmıştır. Nuruosmaniye Camii'nin yan kapıları içinde, eşiğin üst başındaki celî sülüs âyetler de onun eseridir.H.1169 yılında vefat etti.Kabri Şeyh Murad efendi tekkesinin karşısındadır.

Şevket Rado-Türk Hattatları S:156-157

Hattatın 2016 senesinde yurt dışında gördüğüm H.1140 ve H.1167 tarihli iki dua kitabını gördüm.Fotoğrafları ektedir.Mustafa ÜZEL

Hattat Mustafa bin Abdullah Katip Çelebi yada Hacı Kalfa,Kitab-ı Cihannuma

İstanbul'ludur.H.1017 yılında doğmuş ve H.1067 yılında vefat etmiştir.Osmanlı döneminin en meşhur kitaplarından Kitab-ı Cihannuma'nın yazarıdır.Katip Çelebi 2 kez Kitab-ı Cihannuma'yı yazmaya başlamışsa da her ikiside yarım kalmıştır.H.1732 yılında İbrahim Müteferrika tarafından basılan kitabın ne kadarının Katip Çelebi tarafından yazıldığı ne kadarının İbrahim Müteferrika tarafından yazıldığı tartışmalıdır.Bu tartışma metin bölümü olduğu için olduğu kadar haritalar içinde geçerlidir,haritaların büyük bölümünün İbrahim Müteferrika tarafından cizdirildiği biliniyor.Hatta bir kısmınından bizzat Müteferrika tarafından çizildiği iddia edilmektedir.Mustafa ÜZEL

Katip Çelebi,Ordu kâtipliğinde bulunduğu için ulema ve halk arasında Kâtip Çelebi lakabı ile tanındı. Diğer lakabı ise Hacı Halife'dir. Hacca gittiği ve uzman memur (halife) olduğundan ötürü bu lakap ile de anılmıştır.Böğrü Ahmet Çelebi adlı hattattan yazı dersleri aldı. Ondört yaşına geldiğinde, babasının aylığından 14 dirhem harçlık bağlanılarak, babasının yanında Anadolu Muhasebesi Kalemi'nde şakird (stajyer) olarak devlet görevine başladı (1622-23 yılları). Bu ofisteki halifelerin (uzman memur) birinden hesap-muhasebe sistemini, Erkam adı verilen yazışma kurallarını ve dönemin devlet belgelerinde kullanılan Siyakat yazısını öğrendi.Mezarı, Vefa'dan Unkapanı’ndaki Unkapanı Köprüsü'ne inen büyük caddenin sağ kenarındadır.

Hattatın bir çok eseri vardır en önemlileri Kitab-ı Cihannuma ve Tuhfetü'l-Kibâr fî Esfâri'l-Bihâr'dır.